ERCAN YILMAZ - Sinekler ve Arılar...

Arıları ve sinekleri bir şişeye koymuşlar...

Şişenin taban tarafını ışığa doğru, açık olan ağız kısmını da karanlığa doğru yerleştirmişler...

Arıların hepsi ışık olan tarafa doğru üşüşmüşler...
Ama şişenin tabanı kapalı olduğundan çıkmayı başaramamışlar....

Bu arada sinekler, şişenin ağzına doluşmuşlar ve karanlıkta dışarı çıkıp kaybolmuşlar...

Ağzı açık olan şişenin karanlık tarafına doğru tek bir arı bile gelmemiş ve camın önünde ışığa doğru çabalarına devam etmişler...

İnsanın aklına hemen arıların akılsızca davrandıkları geliyor depil mi?

Hatta günümüzde bu karakterde olanlara ENAYİ, SALAK ve APTAL muamelesi yapılır...

Ancak daha derinlemesine düşününce, karşımıza bir anıt gibi dikilen gerçek çok farklı oluyor...

Bilim adamlarına göre arılar olmazsa, insan yaşamı da olmaz...

Ayrıca nerede, hangi çiçek ile besleneceğini bilen, yüzlerce kovan arasında kendi kovanını bulan ve o kovanın yüzlerce peteği arasından kendininkine yumurtlamayı hiç şaşırmadan uygulayabilen bir canlıdır arı. Böylesine akıllı bir böcek nasıl olur da şişenin ağzını bulup çıkamaz değil mi?

Akla ilk gelen soru bu elbette...

Gelelim yazının ana fikrine;

Işığa doğru yürüyenlerin önünde her zaman engeller olacaktır kuşkusuz... Onlar, engellere rağmen ışıktan (gerçeği aramaktan) vazgeçmeyenlerdir. Önlerinde ne tür bir engel olursa olsun bıkmadan çabalarını sürdürenlerdir. Ve bu uğurda da gerektiğinde ölebilenlerdir!

Yürek, azim, sevgi, ilkeler, dürüstlüktür bunu yaptıran...

Kendine saygı, yaşadığı topluma saygıdır bu karakteri taşıtan!

Sinekler, karanlıkta sıvışan kaçaklardır. Karanlığa yürüyenlerdir. Karanlık düşüncelerdir.!

Şişenin ağzının karanlığa bakmasının onlarca hiçbir önemi yoktur. Sinsi, ilkesiz, yüreksiz, korkak varlıklardır. Sadece kendi yaşamları söz konusudur.

Nerede yemek varsa, nerede rahat yaşayacaklarsa, nerede çok para kazanacaklarsa oraya giderler. Onlar için karanlık olması önemli değildir...

Yeterki menfaatlerine ulaşsınlar!

Oysa;

Arıyı kovalamak isterseniz savaşır. Engellere aldırmaz. Amacı sadece ışığa ulaşmaktır...
İğnesini sapladığında öleceğini bilerek savaşır....

Ve değerleri için ölür!

Ama sinekler kaçarlar sonra yılışık yılışık tekrar dönerler kovaladığınız yere...

Yemeklerinize, kollarınızın üstüne tünerler...

Pis ayaklarıyla ezerler, kirletirler yaşadığımız her yeri...

Ama;

Arılar yumurtalarını yalnızca kovanlarına bırakırlar...
Sinekler her yere yumurtlar, her yerde ürerler...
Çöplüklerde, tuvaletlerde, bataklıklarda…
Onlar için yumurtalarını bırakacakları yerin bile hiç önemi yoktur.

Özetle;

Engellere rağmen ışığa yürüyenlere, ışığa ulaşmak için çabalayanlara, insanca değerler yaratma adına mücadele edenlere ve ışık saçanlara selam olsun...

Karanlık ve menfaatleri uğruna aşağılık oyunlara girenlere...

Lafçılık edip fitne salanlara ise;

LANET OLSUN!